i know nothing. at night.
when evening falls i am a dog of sand
worshipping its own shadow.
as black as the difference between knowing and not knowing.
a rooster picking at the watch round cassandra’s neck.
stiff when drowned. purple when hanged.
dumps stuffed with discarded medicine boxes.
urine stinking hospital beds in blood.
panty liners chewed pacifiers used condoms
sado whips the clinking of glasses
some laughing at themselves some at others
all of humanity rotten.
hades is reading out my name. a dream.
i’m in primary school. chosen as class captain
for the fifth time. on the uniform my mother
washed by hand clots of blood.
i am a electric pylon in egnatia,
trembling whenever i talk be quiet.
at the market they sell fresh walnuts. croquant cakes,
potato pies and meatballs.
whatever you eat turns to the same thing inside. get it.
do not let anyone who looks at the face of a street dog
and does not weep into your life.
Translation: Gökçenur Ç.
hiçbir şey bilmiyorum. gece.
akşam olunca gölgesine tapan kumdan bir köpeğim.
bilmekle bilememenin arasındaki fark kadar kara.
kassandra’nın boynundaki saati didikliyor bir horoz.
suda boğulunca katı. asılınca mor.
ilaç kutuları atılmış çöplükler sidik kokan hasta yatakları
kanlı arabezleri ısırılmış emzikler
kullanılmış prezervatifler sado kırbaçları
kadeh şıngırtıları kendine gülenler
başkasına gülenler insanlığın tamamı pis.
hades adımı okuyor. rüya.
ilkokuldayım. sınıf başkanı seçilmişim beşinci kez.
annemin elde yıkadığı önlüğümde kan pıhtıları.
egnatia’da bir elektrik direğiyim,
titriyorum ne zaman konuşsam sus.
pazarda taze ceviz satıyorlar. krokanlı pastalar
patatesli börek içli köfte.
ne yersen aynı şeye dönüyor içinde. anla.
bir sokak köpeğinin yüzüne baktığında ağlamayan
hiç kimseyi sokma hayatına.